Fi Turizm – İbrahim Neğiş: Dev Filolar, Piyasayı Ele Geçiriyor

Fi Turizm – İbrahim Neğiş: Dev Filolar, Piyasayı Ele Geçiriyor
Yazı Özetini Göster

Erkan YILMAZ – Muammer BAŞKAN

fiTurizm Kurucu İcra Kurulu Başkanı İbrahim Neğiş ile şirket merkezinde bir araya geldik. Sohbetimize başlarken kısaca kendisini tanımak ve fiTur Ulaşımın hikayesinden bahsetmesini istedik.

İbrahim Neğiş, personel ve öğrenci taşıma sektöründe 26. yılımı tamamladım. 1990’lı yılların sonlarında öğrencilik yaşamımızın son döneminde 2 ortak bir araç alarak yine kendi öğrenci arkadaşlarımızı taşımayla başlayan ve bu günlere gelen uzun bir serüven. Profesyonel olarak çalışmaya 2000 yılında servis taşımacılığı yapan o dönemin küçük, fakat sonrasında sektörün 15 yıl boyunca liderliği sürdüren bir firmanın yönetim kadrosunda yer alan yöneticilik hayatım oldu. 50 araçlık bir tedarikçi havuzunu 5 yıl içerisinde 6000 araçlık Gölcük’ten, Tekirdağ’a kadar bir filo haline getirdik. Yanlış yatırım kararları ve kontrolsüz mali büyüme politikası o şirketin piyasadan çekilmesine neden oldu. Esas hikâyede sektörde bundan sonra başladı. Şu an sektördeki yüksek araç hacmi olan firmalar o firmanın müşteri portföyünü paylaşarak hacimlerini bu sayede büyütmüşlerdir. Kaliteli hizmet vizyonuna sahip birçok ekip arkadaşımda bu firmaların operasyonel yönetim kadrolarına geçtiler. Bende artık kendi yol haritamızı kendimizin çizeceğimiz zamanın geldiğini düşünerek eski ekip arkadaşlarımdan oluşan bir kadro ile 8 yıl önce fiTurizm’i kurduk.

Sektörde olmaz denilen pekçok şeyi başardık

Unvanımız Fütüristtik vizyonundan geliyor (Kendi zamanına göre ileriyi gören bir akım) çalışma yaşamım boyunca sektörde olmaz denilen pek çok şeyi ekip arkadaşlarımla birlikte başardım. İnsanları olabileceğine inandırmak belki çalışma hayatının şifresi farkımızda burada ortaya çıkıyor. Sektörde pek çok firma sahibi meslektaşım geçmiş dönemde ekibimde çalışmış bu vizyona sahip kendilerini geliştirerek pazarda güzel bir yer edindiler. Şuanda sadece İstanbul değil merkezi İstanbul olan 16 ilde aktif taşıma hizmeti sağlıyoruz.

Ankara ve İzmir’de şube ofislerimiz mevcut. Hizmet kalitemizin artması aslında çalıştığımız pek çok firmada özmal hacmimizi aktif kullanmamız kaynaklı olduğunu düşüyorum. Bu sayede operasyonel zafiyetleri en asgariye indirerek, müşteri memnuniyetini arttırıyoruz. Öğrenci taşımacılığında butik ve marka değeri yüksek okullar ile çalışmaktayız. Taşımış olduğumuz okullarımız geçmişte hizmet aldıkları firmalarda yaşadıkları olumsuzluklardan kaynaklı, veliler ile ciddi sorunlar yaşamış ve bundan ders çıkarmışlardır.

Almak istedikleri hizmeti ve kaliteyi bizimle paylaşmaları sonrası, özmal ağırlıklı araçlar ile bu sorunların pek çoğunun ortadan kalkacağını kendilerine önerdiğimizde kabul ettiler ve istikrarlı şekilde bu çizgimizi devam ettiriyoruz. 2024 yılı özmal yatırımımızı yıl sonuna kadar yaptık, aldığımız araçları bir sonraki yıl geldiğinde filo değişim anlaşmalı firmalarımıza vererek model yılımızı 1 yaş olarak tutmaya özen gösteriyoruz.

Gerek personel taşıma, gerekse öğrenci servis hizmet alım süreçlerinde şirketler ve okullar büyük hacimli firmaları tercih etmemeye başladılar.

Nedeni!! ölçek olarak yönettiği araç sayısı yüksek firmaları, sözleşme sonrası pek çok kriteri yerine getiremediği, yeterli kalifiye personeli olmayışı, sık taşeron araçların değişimi, işi yöneten kısımda proje müdürü değişimi hizmet süreçlerinde müşteri ve veli memnuniyetsizliğine oluşmaktadır. Bu durum bizim gibi kaliteye ön planda tutarak hızlı çözüm üreten ve ulaşılan butik firmaları tercih etmelerine neden oluyor.

Firmamızı ön plana çıkaran bir diğer özellik eğitime verdiğimiz önem. Ofis ve saha çalışanlarımızı eğitim danışmanlarımız ile kendi kültür ve vizyonumuza uyum gösterecek şekilde yetiştirmeye özen gösteriyoruz. Müşteri ve velilerimizden gelen sorunları bir veri havuzunda toplayıp, özellikle eğitimler de sorunların çözümlerine yönelik nasıl bir yol izlediğimizi paylaşıyoruz.

Teknolojik anlamda kullandığımız yılların mesleki birikimi ile emek verilerek hazırlanan ve APP uygulaması da bulunan bir sistemimiz var. Sistem müşteri, veli, öğrenci kullanımına uyarlanmış detaylı bir alt yapıya sahip.

İşlerimizin sürdürülebilirliği ve kalitesinin korunması adına çalışan tedarikçilerimize tatmin edici hakediş bedelleri ödüyoruz. İşi yöneten saha çalışanlarımıza aylık hesaplanan prim sistemi ile istikrarlı çalışma ve aidiyet oluşturmaya çalışıyoruz. Üst yönetim ekibimize, şirkete olan aidiyetlerini arttırmak ve sürdürülebilir bir yapı oluşturmak adına 5 yıl çalışmaları halinde % dilimlerde toplamda %5’e kadar şirket hisse payı veriyoruz.

2024 yılı içerisinde bu sayede gayet verimli bir yıl geçirdik, paylaşmacı yapılanma modelimiz sayesinde sektörün kanayan yarası, şirket içi mali kaçaklarının önüne geçmiş olduk. 2025 yılı içinde zor bir sene bekliyoruz sektörümüzü ve ticari faaliyet gösteren tüm sektörleri. Yeni dönemde eylül ayına kadar her hangi bir yatırım planlamıyoruz banka maliyetlerinin ciddi yüksek olması kaynaklı beklemeye geçtik. Piyasa göstergelerinin olumlu yönde değişimi sonrası ilk yatırım hedefimiz yeni araç alma yönünde olacaktır.

2023 yılında aktif olarak turizm taşıma ve transfer faaliyetine başladık. Yurt içi organizasyonlar, şehir içi tam gün organizasyonları, havalimanı transferleri yapmaktayız. Özellikle kurumsal alanda bu çalışmaya ağırlık verdik. Bu alanda özmal araçlarımızı aktif kullanıyoruz dışardan tedarikçi kullanacak sayıda iş hacmini çok talep etmiyoruz, müşteri memnuniyetini zedeliyor ve elimizdeki kurumsal işlerimizin etkilenmesine neden olmasını arzu etmiyoruz.

Personel ve öğrenci taşımacılığının son dönemini ve gelişmeleri değerlendirmenizi istesek neler söylemek istersiniz?

2022-23 yılında enflasyonun yüksek olması kaynaklı ara dönem asgari ücret artışı ve tedarikçi rakamlarına zam talepleri taşıma firmalarını olumsuz yönde etkiledi. Fakat sektörde firmaların bu durumu müşterilerine ve velilerine düzgün şekilde anlatmaya başlayarak makul ölçülerde zam talepleri karşılık bulması ile durum biraz olsun bütçelerin olumlu yönde düzelmesini sağladı. Buradan cesaretle, firmalar birbirlerini emsal göstererek zam istersem ilişkimi keserler korkusunu yenmeye başladılar. Aslında bu planlamanın başta TOBB, İTO, İSTAB olarak planlı şekilde örgütlü bir çalışma ile yapılması mümkün olabilirdi. Bu konuda STK’lar serbest pazar diyerek firmaları kendi başlarına bıraktı. Bu durum bir süre sonra sürekli 3 ayda bir zam isteyen taşıma firmalarını doğurdu ve rakamların şişmesine neden olan bir balon yarattı. Hizmet alan müşteri ve okullar bunu 2025’de bütçelerindeki servis maliyetlerinin artması sonucu ihale yaparak düzenleme yoluna başvurduklarında gördüler ki aldıkları teklifler hizmet aldıkları rakamlardan %15/20 oranında daha düşük olduğunu gördüler. Bu sebeple hizmet alımlarında firma değişimleri söz konusu oldu. Yeni gelen firmalar daha uygun maliyet ile sıfırdan araç tedarik etmesi, yüksek rakamla çalışan tedarikçinin işsiz kalmasına ya da eski çalıştığı rakamın altında işine devam etmesine neden oldu. Buradan çıkan sonuç sektörün aslında bir düzenleme kurulu olmayışı kaynaklı. Hep ticaret hukuku, serbest piyasa ekonomisi diyerek geçiştirilen bir piyasaya döndük.

Bu durum haksız rekabetin güçlenmesi ve KOBİ statüsündeki 20-30 senelik şirketlerin ifasına ve kapanmasına neden oluyor. 3000-4000 araç çalıştıran firmaların 1-2 araçlık işlere teklif vermesi, 15-20 araç çalıştıran firmaların 100 araçlık projelere teklif vermesi gibi bir düzenin sektör temsilcisi STK’ların ve sektörün lider firma sahiplerinin önderliğinde bir planlamaya gidilmesi gerektiği yıllardır herkesin beklentisi. Maalesef kimse pastasından paylaşmak istemiyor ve bu bütün sektörün acımasızca ticari hayatını etkilemekte. Elbette resmi anlamda ilk etap da belki bir düzenleme yapılamaya bilir ama etik kurallar ve ortak bir temsil gücü olan STK’nın önderliğinde bir yönetim ile bir çerçeve içine alınıp firmaların ticari faaliyetlerini biraz daha rahat sürdürmesine neden olacaktır. Sektörün temsil eden STK’lar üyelerin menfaatlerini temsil eden kurumlar olmalıdırlar. Aksi halde yönetenlerin vizyonsuz ve katma değer sağlayacak fikirleri olmaz ise sadece tabeladan ibaret kalacaktır. Bu zihniyet değişmez ise çok yakın zamanda sektörde tekelleşmeleri 2027-28’de izliyor olacağız. Bunun ile bağlantılı diğer bir konu kontrolsüz bir şirketleşme var 2-3 evrak ile faaliyet alanına başlayabiliyorsunuz bu nedenle Avrupa ve Anadolu yakasının uç bölgelerinde (Tuzla, Kıraç, Esenyurt, Hadımköy) benzeri ilçelerde ortalama 500-600’ sayıları ulaşan taşıma firması var. Pek çoğu da pandemi sonrası ortaya çıkan firmalar inanılmaz şekilde teklifler vererek piyasayı zarara uğratmaktalar. Şöyle ki sanayi bölgelerinde hizmet alımı talep eden 3000’e yakın müşteri varken 500-600 taşıma firması olması her yönde şüphe uyandırıcı bir durumu ortaya çıkaracaktır. Devletin bu duruma belli bir süre sonra müdahale etmesi gibi bir durum ortaya çıktığında laiki ile işini yapan işletmelerinde zarar görmesine ya da etkilenmesine neden olacaktır.

Yeni bir kriz daha kapıda

Yeni bir kriz daha sektörümüzde kapıda öğrenci taşıma ruhsatlı araç üretimi durduruldu, kim bu kararı neden aldığı yönünde resmi bir açıklama olmadığı gibi bu durumun düzeltilmesi adına hangi resmi kurum ile çözüm aranacağı bir muamma. Hele ki bu süreç okulların açılması yakın zamana kadar kalırsa pek çok durumda kaos ve son dakika kaçamak yolları ortaya çıkaracaktır. Otomotiv üreticileri, üst yapıcılar, biz tüketici firmaların sektörlerinin temsil edildiği TOBB, Ticaret Odaları ve STK’ların bu konudaki gündemi resmi kurumlara taşımalı ve aciliyet ile çözüm üretilmesi talep edilmeli. Gecikmesi yine maliyet artışları ve kaotik bir sürecin yaşanmasına neden olacaktır.

Kadın sürücü istihdamı

Özmal araçlar tarafında istihdam edilecek sürücü bulmanın her geçen gün zorlaştığını görüyoruz. Bunun için yeni insan kaynağı oluşturmalı, Kadın sürücü istihdamı ve iş gücü için kendi şirket bünyemizde bir çalışma başlattık. Fakat bunun sektörün geneline yayılması açısından Kamu kurumları ve STK’ların ortak bir proje başlatması ve bununla ilgili eğitim merkezleri oluşturulmalı. Buralara bizim gibi şirketlerin eğitim araçları sponsorluğu sağlaması bu anlamda ciddi katma değer sağlayacaktır. Bu durum hizmet kalitesinin de artmasına neden olacaktır. Firmalarımızın bazıları buna katma değer sağlamak adına belli ölçüde KADIN sürücü taleplerini şartnamelerine eklemekteler bu Kamu kurumlarında yapılırsa teşviki arttıracaktır.

Birkaç dönemdir İSTAB yönetimindeyim ve arkadaşlarımız ile son dönemde bu konuyu ciddi ele alıyoruz. Şuan yeni yönetZim seçim sürecine girilmesi kaynaklı, göreve gelecek yönetimin bununla ilgili ciddi bir çalışma yapması adına geri bildirimde bulunacağız. Eğer ki yeni yönetimde olur ve göreve devam edersek biz başlattığımız bu projenin hayata geçmesini sağlıyor olacağız.

Ülkemiz ve İstanbul özelinde büyük bir sektör kolunda faaliyet gösteriyoruz. Baktığınızda 300-400 bin insan ve aileleri ile 1 milyonu dolaylı yönden etkileyen bir piyasa. Bunun İstanbul’da İSTAB amiral gemisi konumunda 400’ü aşan üyesi ile sektöre yön veren bir STK’mız, aynı şekilde pek çok ilde benzer çatı STK’ları biliyoruz. Bunları bir araya getirerek ciddi birçok seslilik ve güç oluşumu sağlamak adına benimde kurucular arasında olduğum TÜSFED adı altında bir Federasyonu hayata geçirdik. Pandemi süreci bir durağan sürece girdik pek çok ilden sektör STK’sı üyemiz ve yönetim kurulunda temsil ediliyorlar. 2025 yılı 2. Döneminde sektörün gelişimi ve ortak kararlar almak ve yenilikler getirmek adına ciddi projeler üretilebilir. Bu federasyonun pek çok kamu kurumuna karşı bir saygınlığı olacağı kesin ve sektörün beklentilerinin çok sesli olarak gündeme gelmesi adına da daha aktif bir çalışmanın acil bir şekilde başlaması gerekir.

S belgesi hakkındaki düşüncelerimiz

İstanbul iline yakın olan, Tekirdağ ve İzmit illerindeki işletmelere servis hizmeti sağlarken D4S belgesi durdurulmuş ve uzun süredir bundan dolayı ciddi bir hizmet kaosu yaşanmaktaydı. Kısa bir süre önce bir düzenleme ile S belgesi adı altında resmileşen bir belge ile bu süreç çözüme kavuştu. Çok önemli ve başarılı bir çalışma olduğu kanaatindeyim sektörümüze hayırlı uğurlu olsun. ■

—————————–

2028-2029 yıllarında tekelleşmeleri izliyor olacağız
Taşımacı firma olarak 15-20 sene süreyle hizmet verdikleri ve hiçbir sorunu olmayan işletmelere, iş hacmi büyük olan bir taşıma firması sözleşme yenileme zamanında baş döndürücü ve kafa karışTırıcı bir teklif vererek iş alıyorlar. 2. Bir tehlike 3-4 sene önce ismi bile piyasada olmayan firmaların bir anda 300-400 araçlık özmal filo piyasaya çıkması ve bir önceki örnekteki gibi, uzun yıllardır istikrarlı çalışan şirkete hizmet maliyetinin bile altında teklif vererek işi alıyorlar.

Sonucunda Kobi olarak hizmet sağlayan bir meslektaşımızın mali zarara uğramasına, esnaf çalışan tedarikçilerin mağduriyetine, ve belki de kısa süre sonra sektörden çekilmesine neden oluyorlar. Her iki örnekten yola çıkarak haksız yapılan rekabet sonucu bir tarafta ölçek gücünü kullanan ama hizmet kalitesi olamayan firmaların yaptığı, diğer tarafta, sektörde ismi bile bilinmeyen fakat araç parkı özmal dolu taşıma firmaların sektörü domine ettiğini gözlemliyoruz.

Sonuç olarak bu sorunların artması ve büyümesine neden olan en büyük etken, sektörün aslında bir düzenleme ve denetleme kurulu olmayışı. Ticaret hukuku, serbest piyasa ekonomisi diyerek geçiştirilen bir piyasaya döndük. Bu durumda haksız rekabetin güçlenmesi ve KOBİ statüsündeki 20-30 senelik şirketlerin ifasına ve kapanmasına neden olduğu gibi zincirleme çalışanları ve tedarikçilerinin de bu durumdan zarar göremesine neden olmakta. Bu düzen değişmez yakın zamanda 2028/29 yıllarındaki tekelleşmeleri izliyor olacağız.

—————————–

Kalifiye çalışan bulmak ciddi sorun
Son olarak ofis ve saha çalışan kadrolarımıza kalifiye çalışan bulmak büyük sorun kısa süreli çalışıp yer değiştirende çok sayıda çalışan var. Gerek tedarikçi, gerekse ofis ve proje müdürlerimizi ortak havuzdan buluyoruz. Bu konuda meslek liseleri ve üniversitelerin belli bölüm açması ya da mevcut bölümlerde buna yönelik bir çalışma başlatılması gerekiyor. Hava yolu şirket sayısı ve uçak sayısı ülkemizde belli ama buna karşın pek çok eğitim kurumu personel istihdamı adına bölüm açmakta. Bizim servis hostesi, araç sürücüsü, proje müdürü, ofis içi çalışanına ihtiyacımız tüm sektörlerden daha fazla. Bu sayede sektörün çizgisinin de olumlu yönde yükselmesine neden olacaktır. Sektörümüzdeki eğitimli insan sayısını arttırmamız her anlamda katma değer sağlayacağı tartışılmaz. Ben şuan aktif olarak kendi gelişimim ve sektörüm adına katma değer sağlamak adına Maltepe Üniversitesi’nde Siyaset Bilimi ve Uluslararası ilişkiler alanında yüksek lisans eğitimime devam ediyorum. Bu bilgi birikimimizi sektördeki STK’larda kullanmak ve ucu milyona dokunan bir kitlenin çok daha iyi şartlar ve yaşam kalitesi sahip olması en büyük arzum.

—————————–

fi Turizm Kurucu İcra Kurulu Başkanı Ibrahim Negiş ile söyleşimizi Kozyatağı’nda bulunan şirket merkezinde Muammer Başkan ile birlikte gerçekleştirdik. Erkan YILMAZ

Bir Yorum Yazın

E-posta adresiniz yayınlanmayacak. Gerekli alanlar * ile işaretlenmişlerdir

Benzer Yazılar